Ekonomi

Allianz Trade: Yeni ticaret savaşları Türkiye’den geçecek

Allianz Trade 2025 yılında, yayınladığı raporlar arasına yeni ticaret yollarını ele alan raporunu da ekledi. Rapora göre; jeopolitik restleşmeler, korumacı politikalar ve iklim değişikliğinin etkileriyle bölünmüş bir dünyada, küresel ticaret yeni yollar örüyor. Bu noktada da Türkiye Doğu ile Batı arasında yeni bir eksen olarak konumlanıyor.

Global ticari alacak sigortası şirketi Allianz Trade’in uzman ekonomistleri bu kez yeni ticaret rotalarını ele aldı. Jeopolitik mesafenin yüzde 10 artmasının ikili ticareti yüzde 2 azalttığına dikkat çeken uzmanlar, siyasi uyum ve uyarlanabilir tedarik zincirlerinin önemine dikkat çekiyor. Allianz Trade’in hazırladığı raporda Türkiye ise yeni küresel ticaret koridorlarının merkezinde yer alan bölgesel bir köprü olarak tanımlanıyor.

Jeopolitik konumu sayesinde Türkiye’nin, hem Avrupa ile Asya arasındaki orta koridorun hem de Basra Körfezi’nden Anadolu’ya uzanan Güney–Kuzey hattının kilit geçiş noktası konumunda olduğu belirtiliyor. Bu durumun, Türkiye’yi enerji, ulaştırma ve lojistik ağlarının kesiştiği jeostratejik bir merkez haline getirdiği vurgulanıyor. Ülkenin bu potansiyelinin hem bölgesel enerji güvenliği hem de tedarik zincirlerinin çeşitlendirilmesi açısından kritik görüldüğüne dikkat çekiliyor.

TİCARETİN YARISINDAN FAZLASI HÂLÂ YERLEŞİK ROTALAR ÜZERİNDEN GERÇEKLEŞİYOR

Rapora göre yalnızca geçen yıl, ticaret kısıtlamaları üç kat artarak tahmini 2.7 trilyon dolarlık malı yani küresel ithalatın yaklaşık yüzde 20'sini etkiledi. Bunun sonucunda da üretim ve tedarik zincirlerinin müttefik ülkelere kaydırılması (friendshoring) ve bölgeselleşme körüklendi.

Rapora göre, 2025 için öngörülen küresel ticari büyümenin yarısından fazlası, ABD'nin Çin'den ithalatını yeniden yönlendirilmesi, ABD'nin gümrük vergilerinin artırması öncesinde sevkiyatların öne alınması ve ticaretin çeşitlendirilmesinden kaynaklanıyor. Bu etkenlerin hepsi birlikte yüzde 2'lik toplam büyümenin 1.3 puanını oluşturuyor. Öte yandan uzmanlar, küresel mal ve hizmet ticaretinin 2026’da yüzde 0,6 ve 2027'de ise yüzde 1.8'e yavaşlayacağını öngörüyor. Bu durum, ticaret savaşının gecikmeli etkilerini ve mevcut ticaret altyapısının üstesinden gelmesi gereken zorlukları ortaya koyuyor.

Rapora göre tüm bunlara rağmen küresel ticaretin yarısından fazlası hâlâ yerleşik rotalar üzerinden gerçekleşiyor. Öte yandan, pandemi nedeniyle küresel lojistik altyapısının şoklara karşı daha savunmasız hale geldiği ve tedarikte yaşanacak önemli bir kesinti, konteyner navlun ücretlerinin geçici olarak iki katına çıkmasına neden olabileceği raporda belirtiliyor.

Raporda yer verilen ve "yerleşik rotalar" kategorisine girenler arasında; küresel ticaretin yüzde 12’si ile Süveyş Kanalı, yüzde 40’ı ile Malakka ve dünya petrolünün yaklaşık beşte biri ve LNG'nin yüzde 20'si ile Hürmüz Boğazı yanı sıra Avrupa'da Ren ve Tuna nehirleri, Çin'de Yangtze nehri gibi iç ve kıyı ticaret arterleri; Çin'de Şanghay, Ningbo, Shenzhen, Guangzhou, ABD'de Los Angeles, Long Beach, Oakland, Avrupa'da Rotterdam, Anvers-Brüksel ve Hamburg gibi mega limanlar son olarak da Hong Kong, Londra Heathrow, Dubai ve Frankfurt gibi havaalanları yer alıyor. Öte yandan Süveyş ve Panama kanalları, tıkanıklık ve sınırlı yedekleme nedeniyle yüksek riskli tıkanma noktaları listesinin başında yer alıyor.

YENİ ROTALAR ORTAYA ÇIKMAYA DEVAM EDİYOR

Raporda bunlara ek olarak, Güney-Güney bağlantılarının arttığı bir ortamda tedarik zincirlerinin dayanıklılığını artırmak ve maliyet baskılarını hafifletmek için yeni rotalar ortaya çıktığı bilgisi veriliyor. Rusya'nın 2022'de Ukrayna'yı işgalinden bu yana, Çin ile Avrupa'yı ve Hindistan ile Avrupa'yı birbirine bağlayan ticaret rotalarında büyük değişiklikler meydana geldiği raporda verilen bilgiler arasında.

Öte yandan yine raporda verilen bilgilere göre Orta Koridor yük taşımacılığı hacminde bir artış yaşandı ve taşınan kargo hacmi 2023'te yıllık bazda yüzde 86 arttı ve Kazakistan demiryolu hacmi 2024 yılında yüzde 63 arttı. Ümit Burnu çevresindeki dolambaçlı rotalar Kızıldeniz geçişlerine güvenilir ancak maliyetli alternatifler olarak yeniden ortaya çıkarken, Kuzey Amerika'nın yakın kıyı koridorları ve Güney Asya'yı Avrupa pazarına bağlamayı amaçlayan Hindistan-Orta Doğu-Avrupa Koridoru dahil Güney-Kuzey koridorları da büyüyor.

Yine rapora göre Latin Amerika'da, Pasifik-Latin Amerika ekseninde yeni ortaya çıkan ana rotalardan en sembolik olanlardan biri de Peru'nun Çin tarafından finanse edilen yeni Chancay Limanı. Rapora göre; idari yönetim ve büyük güçlerin stratejik çıkarları, yeni ortaya çıkan bu rotaların kullanımını sınırlayarak, gereksiz ve yeterince kullanılmayan terminallerin oluşmasına neden olabilir.

2030'a ilişkin öngörülerin de paylaşıldığı rapora göre, yeni ticari rotalarının finansmanı, limanları, enerjiyi, dijital varlıkları ve ulaşım varlıklarını entegre eden programlı, karma ve iklimle uyumlu platformlara dönüşecek. Garantiler, ÇSY bağlantılı araçlar ve standartlaştırılmış KÖİ çerçeveleri, Lobito, ASEAN ve Hindistan-Orta Doğu-Avrupa bağlantısı gibi yeni ticaret rotalarının temelini oluşturacak. Önümüzdeki on yılın kazanan hükümetlerinin, kazanan şirketleri ve yatırımcıları; mevcut koridorları sağlamlaştıran, riskleri büyük ölçekte azaltan ve âtıl varlıklardan kaçınan, dayanıklı küresel ticari bağlantıları küresel rekabet gücünün temeli haline getirenler olacağı da raporda belirtiliyor.

{ "vars": { "account": "G-X45VN408D7" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }