Sigorta Gündemi

Sigortacılığın sadece risk değil değer yönetimi olduğunu kanıtlayan bir dönem

Anadolu Sigorta, kuruluşunun 100. yılında hazırladığı ‘Yüzyıllık İmza’ kitabının lansmanına katılmıştık.

Aslında Cumhuriyetimizin son yüzyılını da gözler önüne seren ‘Yüzyıllık İmza’nın lansmanında “Anadolu Sigorta yöneticileri 2. yüzyıl kitabını hazırlarken bu dönemle ilgili neye şaşıracaklar? Daha spesifik, mesela hangi projeler dikkatlerini çekecek?” şeklinde bir soru yöneltmiştik. Cevabı hem Anadolu Sigorta yöneticilerinden hem de ‘Yüzyıllık İmza’yı hazırlayan ekipten ortak istemiştik.

Anadolu Sigorta Kurumsal İletişim ve Sürdürülebilirlik Koordinatörü Berna Semiz Ergüntan da sorumuzun kapsamından dolayı yönetici ve yazarlarla görüşüp, cevaplarını yazılı olarak vereceklerini söylemişti.

Ergüntan sorumuza verdiği cevabı virgülüne dokunmadan yayınlıyoruz.

İşte Ergüntan’ın cevabı:

Sanırım en çok, Anadolu Sigorta’nın yalnızca bir sigorta şirketi olarak değil, aynı zamanda bir sosyal dönüşüm ve teknoloji öncüsü olarak nasıl bir yol aldığını görünce şaşıracaklar. Çünkü 2010’ların sonundan itibaren şirket, sigortacılığın sınırlarını çok daha geniş bir toplumsal etki alanına taşımış durumda.

Örneğin ‘Ormanın Gözleri’ projesi, bir sosyal sorumluluk çalışmasının ötesinde, teknolojinin doğayı koruma aracı haline geldiği öncü bir model. Türkiye’nin farklı bölgelerinde konumlandırılan insansız gözetleme kuleleri sayesinde, orman yangınları henüz başlamadan tespit edilip engelleniyor. İkinci yüzyılın yöneticileri, bir sigorta şirketinin ekosistem korumasında bu kadar aktif bir rol üstlenmesini gerçekten etkileyici bulacaklardır. Benzer şekilde Anadolu Sigorta Kütüphaneleri Projesi, çocukların bilgiye erişimini desteklerken, görme engelliler için Braille kitaplarıyla kapsayıcı bir yaklaşım da ortaya koydu. Bugün 28 okulda binlerce çocuğun yaşamına dokunan bu proje, sigortacılığın toplumsal dayanışma boyutunu yeniden tanımlayan örneklerden biri oldu. Ayrıca “Kurtaran Araç” projesiyle afet dönemlerinde de sokak hayvanlarına ve yaban hayvanlara yönelik acil veteriner desteği sağlanması veya Kahramanmaraş depreminde şirketin sergilediği hızlı ve duyarlı refleks, Anadolu Sigorta’nın kriz anlarında bile toplumsal faydayı önceleyen bir kurum kimliğine sahip olduğunu gösterdi.

Toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda yapılanlar da gelecekte hayranlıkla anılacaktır. #DahaEşit programı, sadece bir iç politika değil, kurum kültürünü şekillendiren bir vizyon haline geldi. 2025’e gelindiğinde çalışanların yüzde 52’sinin, yönetim kurulu üyelerinin yüzde 66’sının kadın olması, bu dönüşümün sürdürülebilirliğini gösteriyor.

Bir diğer dönüm noktası ise inovasyon ve dijitalleşme alanında yaşandı. Anadolu Sigorta, Türkiye’nin ilk yerinde Ar-Ge merkezli sigorta şirketi olarak yapay zekâyı, veri analitiğini ve çevik çalışma modellerini iş süreçlerine entegre etti. Yapay zekâ destekli dijital asistan “AS’lı” bu vizyonun somut örneklerinden biri oldu. Kurumun çevik dönüşüm projesi hem çalışan deneyimini hem de müşteri ilişkilerini tamamen farklı bir boyuta taşıdı.

Kısacası, yaklaşık 100 yıl sonra, ikinci yüzyıl kitabını hazırlayacak yöneticiler bu döneme baktıklarında yalnızca finansal sonuçlarla değil, insana, doğaya ve geleceğe aynı anda dokunabilen bir vizyonla karşılaşacaklar. Anadolu Sigorta’nın bu dönemi, sigortacılığın sadece risk değil, değer yönetimi olduğunu kanıtlayan bir dönem olarak hatırlanacak.

{ "vars": { "account": "G-X45VN408D7" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }