Maher Holding Sigorta Grubu Başkanı Ahmet Yaşar ve Boğaziçi Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Nesrin Özören, Vaccizone ve yatırım desteği sayesinde ortaya çıkan iş birliğine dair görüşlerini paylaştı.
“Dünya’da yeni bir teknoloji”
Öncelikle geliştirdikleri teknolojiyi ve geldikleri aşamayı anlatan Prof. Dr. Nesrin Özören, var olan teknolojilerin ötesinde yeni teknoloji kurmayı başardıklarını söylüyor: “Geliştirdiğimiz teknolojinin adı ASC proteinine bağlı ‘mikrokürecik’ teknolojisi. Bu bir protein yapı. Yumurta akı gibi düşünün. Kendi vücudumuzda bulunan bir öğeyi biz teknolojiye dönüştürdük. Bu Türkiye’nin ilk ve tek dört Dünya bölgesinde patentli biyoteknoloji buluşu. Aşı teknolojilerini bilgisayar işletim sistemlerindeki PC, Machintosh gibi düşünürsek biz şimdi ASC teknolojisini ortaya koyuyoruz. Dünya’daki rakipleriyle birebir kıyaslanamayacak yeni bir teknoloji. Hayvan deneylerine kadar projemizi getirebildik ve şu anda farede uyguluyoruz.”
“Sosyal teknolojilere yatırımı önemsiyoruz”
Maher Holding Sigorta Grubu Başkanı Ahmet Yaşar, iş birliği ve yatırım desteğinin hikayesine işaret ederek, “Maher Holding CEO’muz Levent Uluçeçen, hocamızın açıklamalarını medyada takip ederken sosyal sorumluluğumuz kapsamında bize birtakım görevler düştüğünü tespit ediyor. Sosyal sorumluluğumuz bu ülkeye borcumuz vizyonumuzdan hareketle hocamızla temasa geçtik ve projeye katkı sunmaya başladık. Değerli gördüğümüz bu tür projeleri sigorta şirketlerinin, bankaların, holdinglerin ve büyük yapıların finanse edebileceğini düşünüyoruz. Ayrıca sonuçları bakımından hem insanlık için hem de ülkemiz için önemli. Türkiye’nin Dünya’daki dört kıtada teknolojik olarak tescil edilmiş ilk çalışma olması da bizi ayrıca gururlandırıyor” dedi.
“Sosyal sorumluluğumuz bu ülkeye borcumuz”
Değişik alanlarda yatırım desteği verdikleri projelerin sayısının 5’e ulaştığını söyleyen Yaşar, sağlık alanındaki en önemli yatırımlardan birinin Vaccizone olduğunu belirterek, “Dijital teknolojiler kadar sosyal teknolojiler de bizim için çok önemli. ‘Sosyal sorumluluğumuz bu ülkeye borcumuz’ diyoruz. Bize düşen bilim insanlarını desteklemek. Onlara sahip çıkmak. İnşallah bunlara devam edeceğiz” dedi.
“Neyse ki Maher Holding gibi melek yatırımcılar var”
Prof. Dr. Nesrin Özören, varmaya çalıştıkları yerin Türkiye’deki bir devlet üniversitesinin laboratuvarındaki bir buluştan temellenen uygulamayla insanlığı kurtaracak bir teknolojiye ulaşmak olduğunun altını çiziyor: “Sadece bir aşıyı konuşmuyoruz. Mevcut aşıların teknolojisini iyileştirecek bir buluştan da bahsediyoruz. O yolda giderken de çok temkinli olmalıyız. mRNA biliniyordu. Bizimkisi ise tamamen yeni. Biz o yüzden, her şeyi çift dikiş, üç dikiş kontrollü giderek, ‘zarar gelmesin, yan etki olmasın’ diye düşünerek yol almak zorundayız. Bu yol da çok uzun ve meşakkatli. Dünya devleriyle rekabet ediyorsunuz. Yeni Türkiye’de yenilik ve buluş peşindeyiz. Var olan teknolojinin ötesinde bir şeyler yapmalıyız. Potansiyelimiz var. Sabır ve sebat gerekiyor. Neyse ki Maher Holding gibi, öncü ve vizyoner düşünebilen yatırımcılar var.”
Vaccizone Hakkında
Vaccizone, ölümcül hastalıklar için aşılar üretmeyi amaçlayan, sınıfında birinci bir aşı geliştirme yönteminin mucidi. Vaccizone, 20 yıllık bir araştırmaya dayalı sonuçlarla, antijenin antijenitesini artırmanın yanı sıra yüksek sıcaklıklarda ve donma çözülme döngüleri yoluyla stabilitesini artıran bir antijen iletimi için yeni bir yöntem geliştirmiş ve patentini almıştır. Vaccizone, talep edilen programlar için aşı vektörünü geliştirir ve lisans ücreti karşılığında üretim ve dağıtım ortağına lisanslar.
Vaccizone’un kullandığı ASC Benek Teknolojisi
ASC bağışıklık terapi platformu, aşılar, kanser ve hayvan aşıları gibi çok çeşitli terapötik alanlarda uygulamaya sahip, sınıfında ilk tescilli teknoloji platformudur.
ASC partikülleri, bağışıklık sistemimizin aktivasyonu sırasında tetiklenen ve doğal olarak oluşan protein kompleksleridir. ASC partikülleri, ASC parçacıklarını yüksek sıcaklıklarda ve donma-çözülme döngüleri boyunca, kararlılığının temeli olan kararlı bir düğüm benzeri yapı oluşturan protein liflerinden yapılmış mikro parçacıklardır.
ASC Teknolojisinin Önemli Platform Avantajları:
• İstisnai klinik öncesi sonuçlarla geniş bir hastalık yelpazesine uygulanabilir.
• Yüksek bağışıklık tepkisi içerir.
• Soğuk zincir lojistiği ihtiyacını ortadan kaldırır -antijen 37 santigrat derecede 30 güne kadar stabil kalır- Orta Doğu ve Kuzey Afrika dahil daha sıcak bölgeler ve soğuk zincirden etkilenen diğer pazarlar için oyunun kurallarını değiştiricidir.
• Yalnızca proteinden oluşur. DNA, RNA veya lipitler içermez. Sentetik veya genetik içerik yoktur. Bağışıklık sisteminin doğal mekanizmalarını kullanır.
• Güvenlik ve sürdürülebilirliği artırmak için piyasada bulunan veya geliştirilmekte olan aşılara uygulanabilir.
• ABD, Avrupa, Japonya, Çin ve Türkiye’de patentlidir.
Vacccizone’un yürüttüğü mevcut programlar
Melanoma Aşısı- ASC101 (Klinik Öncesi)
• Klinik öncesi araştırmalar, tümör boyutunun azaldığını ve üstün bir hedeflenmiş bağışıklık tepkisi olduğunu göstermiştir.
• İlgili taraflarla daha fazla lisanslama ortaklığı görüşmeleri devam etmektedir.
COVID-19 Aşısı-ASC201 (Klinik Öncesi)
• Klinik öncesi araştırmalar, COVID-19 aşısının SARS-CoV-2’ye karşı beklenen bağışıklık tepkisini uyardığını göstermektedir.
• Halihazırda COVID aşısı pazarında yer alan taraflar da dahil olmak üzere, ilgili taraflarla daha fazla lisanslama ortaklığı görüşmeleri devam etmektedir.
Hayvan Sağlığı-ASC301
• Küresel hayvan aşıları üreticisi ile yapılan lisans anlaşması.