Ekonomi

‘Otomotiv yatırımlarını Avrupa’ya kaptırmayalım’ uyarısı

Aşin Otomobil Genel Müdürü Okan Erdem: Otomotiv yatırımlarını Avrupa ülkelerine kaptırmadan ülkemize çekmek her zaman mümkün.

Otomotiv sektörü özelinde globalde olduğu gibi ülkemizde de Çinli üreticiler iyiden iyiye odak noktası haline geldi. Öte yandan geçtiğimiz yılın sonunda çıkan yönetmelik ile tüm Çinli markalar ‘ters köşe’ oldu ve bütün bu markalar yeni yönetmeliğe doğal olarak hazırlıksız yakalandı.

Ekonomik ve sektörel anlamda ülkedeki belirsizliklerin yabancı yatırımcılar için önemli bir handikap olduğuna dikkat çeken Aşin Otomobil Genel Müdürü Okan Erdem “Ülkemiz gerek yedek parça gerekse araç üretiminde çok köklü bir yapıya sahip ve gerçekten güçlü bir konumda, otomotivde üretim kültürümüz birçok ülkenin çok ötesinde bir yapıya sahip. Geniş çerçevede baktığımızda küreselleşen dünya düzeninde yatırımları Avrupa ülkelerine "kaptırmadan" ülkemize çekmek her zaman mümkün. Ancak yatırım sinyali veren markalar için belirsizlikler, bir anda değişen yönetmelikler, ani değişen kur gibi faktörler negatif bir etki yaratıyor. Örneğin 7 bölgede 20 yetkili servis şartı için 1 ay yerine 6 aylık bir süre tanınsaydı çok daha öngörülebilir olurdu. Ülkemize gelen her yatırım yepyeni bir istihdama katkı sağlıyor, ülkemizde satılan her araç yıllar içinde yeni özel servislere, yedek parçaya ihtiyaç doğurarak kendi ekonomisini oluşturuyor” dedi.     

Son birkaç ay içinde Çinli otomobil üreticileri tarafından peş peşe yatırım sinyallerinin gelmesi, Türkiye otomotiv sektöründe heyecana neden olurken; yatırımların somutlaşması ise zaman alacak gibi görünüyor.

Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Aşin Otomobil Genel Müdürü Okan Erdem, “Sektör paydaşları olarak gündeme gelen yatırım haberlerini sevinçle karşılıyoruz. Ne var ki hızla değişen yönetmelikler, hızla gelişen ülke gündemi ve sürekli değişken durumda olan ekonomi, yatırım fırsatlarını kaçırmamıza da sebep oluyor. Örneğin Çin'den gelen otomobiller için 7 bölgede 20 yetkili servis şartı, 1 aylık süreçte değil de 6 ay mühlet verilerek aransaydı, yatırım konusunda kararsız olan üreticiler nezdinde daha pozitif bir algı oluşturulabilir, öngörülebilir olabilirdi” dedi.

İthal de olsa satılan her araç sektöre katma değer sağlıyor

Diğer yandan üretilen ve satılan her otomobilin yıllar içinde sektöre katma değer sağladığını aktaran Erdem, “Şunu unutmamak gerekir ki yurtdışı kaynaklardan yapılan her yatırım, binlerce kişilik yeni istihdama ve fabrikanın kurulacağı bölgede yeni bir ekonomi modelinin ortaya çıkmasına önemli katkılar sağlar. İthal dahi olsa satılan her otomobil yıllar içinde yeni özel servislere, yeni yedek parçalara ihtiyaç duyar. Ülkemiz gerek yedek parça gerekse araç üretiminde çok köklü bir yapıya sahip ve çok güçlü bir konumda. Geniş çerçevede baktığımızda küreselleşen dünya düzeninde yatırımları Avrupa ülkelerine kaptırmadan ülkemize çekmek her zaman mümkün. Belirsizlikleri aşamadığımız sürece yatırımların Balkan ve Afrika ülkelerine kaçma riski katlanarak devam edecek” ifadelerine yer verdi.