Sigorta Gündemi

Poliçelerde yapay zekâ devri: 2026’da neler değişecek?

Steel Sigorta Brokerliği CEO’su Abdullah Özcan, 2025 yılını değerlendirerek, 2026 yılı için sürdürülebilir büyüme, dijital dönüşüm ve siber risklere dikkat çekti.

Steel Sigorta Brokerliği CEO’su Abdullah Özcan, Türkiye sigorta sektörünün 2025’te sergilediği performansı ve önümüzdeki döneme dair stratejik beklentilerini paylaştı. Özcan, 2025 yılını nicelikten niteliğe geçişin bir sembolü olarak tanımlarken, 2026’da sektörün rotasını belirleyecek ana başlıkları açıkladı.

2025: SİGORTA SEKTÖRÜNDE YAPISAL DÖNÜŞÜMÜN YILI

Abdullah Özcan’a göre 2025 yılı, sigorta sektörünün sadece hacimsel olarak büyümediği, aynı zamanda yapısal bir olgunluğa eriştiği bir yıl oldu. Makroekonomik istikrar adımları ve dijitalleşme süreçlerinin sektöre entegre edildiğini belirten Özcan, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Sektörümüz, yerel talebin artışı ve düzenleyici otoritelerin destekleyici adımlarıyla güçlü bir ivme yakaladı. Artan finansal farkındalık ve ürün çeşitliliği, prim üretimindeki büyümeyi beraberinde getirdi. Artık sadece kaç poliçe kestiğimiz değil, bu poliçelerin ne kadar nitelikli olduğu önem kazanıyor."

2026 VİZYONU: TEKNİK KÂRLILIK VE KÜRESEL REKABET

Özcan, 2026 yılına girerken sektörün artık "hızlı büyüme" sarmalından çıkarak daha sürdürülebilir, teknik kârlı ve müşteri odaklı bir yapıya odaklanması gerektiğini vurguladı. Bu dönüşümün hem yerel hem de küresel anlamda rekabet gücünü artıracağını belirtti.

2026 YILINDA SİGORTA SEKTÖRÜNÜ BEKLEYEN 5 ANA TREND

Steel Sigorta Brokerliği SEO’su Abdullah Özcan’ın öngörülerine göre, 2026’da sektörün rotasını şu beş madde belirleyecek:

  • Yapay Zekâ Destekli Sigortacılık: Veri analitiği ve yapay zekâ, müşteri segmentasyonundan risk fiyatlamasına kadar tüm süreçlerin merkezine oturacak.
  • Siber Risk Ekosistemi: Artan dijitalleşme ile birlikte siber güvenlik sigortalarına olan talep ivme kazanacak; bu alan sektörün yeni "lokomotif" branşlarından biri olacak.
  • İklim Değişikliği ve Yeni Modeller: Sel, yangın ve afet gibi iklim krizine bağlı riskler, kapsamı genişletilmiş yeni ürünlerin geliştirilmesini zorunlu kılacak.
  • Katılım Sigortacılığında Yükseliş: Reel ekonomi ile entegre modeller sayesinde katılım sigortacılığı pazar payını genişletmeye devam edecek.
  • Ekonomik İstikrarın Etkisi: Enflasyonun kontrol altına alınması ve faizlerdeki denge, şirketlere fiyatlama ve risk yönetimi süreçlerini daha etkin yönetme fırsatı sunacak.

Özcan, 2026 yılının sigortacılıkta teknoloji ve risk yönetiminin kusursuz uyumuyla geçeceğinin de altını çizdi.

{ "vars": { "account": "G-X45VN408D7" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }