Röportaj: Sevil Gümrükcü

Sohbetimizin üst başlığını “Selva Eren ile dobra dobra” diye attık. Neden böyle bir üst başlık kullandığımız, röportajın tamamı okunduğunda daha net anlaşılacak.

Sayın Selva Eren’le sohbetimizi bölümler halinde yayınlamayı uygun gördük. Çünkü her sorumuza, ayrı gündem oluşturacak cevaplar aldık.

İlk bölüm ve ilk sorumuz şöyle: Türk Reasürans ve DASK gibi sigorta sektörünün iki önemli kurumu, denizcilik deyimiyle kaptan köşkünde. Üstelik de sektörde erkek yöneticiler çoğunluktayken, kadın yönetici olmanın avantajı ve dezavantajları nelerdir?

Yılın ilk yarısında 11 milyar 222 milyon TL net kâr Yılın ilk yarısında 11 milyar 222 milyon TL net kâr

Sayın Eren “Her insanı kendi yeteneklerinden ve karakter özelliklerinden oluşan eşsiz bir tablo olarak görüyorum. Bana sorarsanız cinsiyet de bu tablodaki renklerden bir tanesi. Bir esere bakıp sadece bir rengi görmek olmaz. İnsanı da yöneticiyi de sadece cinsiyeti üzerinden konumlandırmak doğru olmaz. Hiçbir zaman cinsiyete dayalı bir yönetim anlayışım da bu yüzden olmadı” diyerek söze başlıyor.

“Nasıl ideal bir sanat eserini tanımlamak mümkün değilse, ideal bir yöneticiyi tanımlamak ‘şöyle konuşur, böyle davranır veya cinsiyeti şu olmalıdır’ demek de bence imkânsız… Bu bir matematik denklemi değil. Dolayısıyla, bir yöneticinin yolundaki zorluklar da kolaylıklar da kendine kılavuz yaptığı değerler ve karakterinin öne çıkan özellikleriyle şekilleniyor.”

 “Mesela ben yapı olarak her zaman açık ve şeffaf davranan, net konuşan bir insanım. Bunun tabii ki hem avantajlarını hem de dezavantajlarını yaşıyorum. Bazen insanların bu yüzden daha ihtiyatlı bir çerçevede yaklaştığını gözlemliyorum. Ama benim için açık sözlü olmanın çok büyük bir avantajı var, o da rahatlık. Ben açık ve samimi konuştuktan sonra içim rahat oluyor, sıra karşı tarafa geçiyor. Karşıdan da aynı samimiyeti bekliyorum, tabii aynı samimiyet gelmediği zaman ben de ona göre pozisyon alıyorum.”

“Yönetici olarak da açık sözlü ve çok direkt bir yapıdayım, çalışanlarımla aynı düsturda ilerliyorum. Tüm ekibimle, genel müdür yardımcılarımla ve onların altındaki yönetici arkadaşlarımla da aramızda her zaman açık ve şeffaf bir iletişim var. Yönetim toplantılarımızda herkesin her konuda ne düşündüğünü büyük ölçüde bildiğim için onları mutlaka masaya getiririm. Bence hiçbir şeyi halının altına süpürmeye gerek yok. Hiç kimsenin alınmasını gücenmesini gerektirecek bir şey yok. İletişimde netlik, samimiyeti ve güveni de yanında getiriyor.”

YARIN: “GÜVENCEYE ODAKLANMAMIZ GEREKİYOR”

Editör: Sevil Gümrükçü