Kıymetli madenlerin değerini en iyi onun erbabı bilir. Altının kıymetini demirciye soramazsın! Kabotajın kıymetini de en iyi onun erbabı olan denizciler bilir.

1 Temmuz 1926’da Kabotaj Kanunu çıkarılarak yürürlüğe giren ve ‘Kabotaj Kanunu’ olarak da anılan bu kanun, Türk denizciliği için kıymeti kelimelere sığmayan gerçek bir dönüm noktasıdır. Cumhuriyet öncesinde kapitülasyonlarla yabancılara tanınan ve Türk kıyılarında deniz taşımacılığı, limanlarda yükleme, gemi işletmeciliği ve taşımacılığı Kabotaj Kanunu ile Türk vatandaşlarına ve Türk gemilerine verilmiştir.

Böylece, kabotaj hakkının Türkiye’ye geçişi, ilk kez 1 Temmuz 1935’te ‘Denizcilik Bayramı’, 1 Temmuz 1939’da da ilk kez ‘Kabotaj ve Denizcilik Bayramı’ olarak kutlandı. Bu tarih, Lozan’ın denizlere yansıtılması, bağımsızlığımızın ve egemenliğimizin denizlerdeki tescili, Cumhuriyet sonrası, denizciliğimizin gelişmesine yönelik ilk yasal dayanaktır.

Bugün, sadece Türk denizciliğinin değil, milli ticaret ve dolayısıyla ekonomik kalkınmamız için de büyük önem taşıyan ‘Kabotaj ve Denizcilik Bayramı’nın 99. yıl dönümüdür.

Biz de kabotajı, Türk sigorta sektörünün deniz sigortalarına özel ilk ve tek şirketi olan Türk P&I Sigorta’nın Genel Müdürü olan Kaptan Ufuk Teker ile konuştuk.

Türk P&I Sigorta’nın Genel Müdürü Kaptan Ufuk Teker için kabotaj neydi ve ne anlam ifade ediyordu?

Kabotajın sözlük anlamını belirterek konuşmasına başlayan Kaptan Ufuk Teker, “Bugün Türkiye dünya çapında bir filoya sahipse bunu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün o günkü öngörülerine borçlu olduğu söyleyebiliriz” diyor.

Türk P&I Sigorta’nın Türk denizcilik bahçesine dikilmiş bir fidan olduğunu vurgulayan Kaptan Ufuk Teker ile yaptığımız röportajı sosyal medya hesaplarımızdan izleyebilirsiniz.