SİGORTAMNEWS-ÖZEL
Gelişmiş ülke ekonomilerinin ana lokomotifi olan sigorta, bilinirliği ve penetrasyonu artırmak için bunca uğrasın verildiği ülkemizde ağır eleştiriler alıyor! Üstelik de bir akademisyenden…
Çukurova Üniversitesi'nden tarım ekonomisti, Arş. Gör. Dr. Burak Öztornacı, sigorta şirketleri ve TARSİM üzerinden siyasi iktidarın mevcut tarım politikasını sert bir dille kötüledi.
'Çiftçinin kaderi sigorta şirketlerinin insafına terk edildi' başlığı altında haber.sol.org.tr’de yer alan Özkan Öztaş imzalı habere göre Öztornacı, “Piyasa ekonomisinin bu tür risklere karşı getirdiği tek çözüm sigortacılıktır. Türkiye’de de bu sistem TARSİM üzerinden yürütülüyor. Ancak burada büyük sorunlar var. Sigorta şirketleri, doğası gereği en az ödemeyi yapmak üzerine çalışır. Primler ise üretici için ciddi bir ekonomik yük” diyor.
Oysa gerçek hiç de öyle değil. Türkiye’de tarım sigortalarını bir çatı altına toplayan Tarım Sigortaları Havuzu’nun (TARSİM) geliştirdiği modeli, Türk Cumhuriyetleri ve Balkan ülkelerinden bire bir uygulayanlar var. Yine dünyanın gelişmiş ülkelerinden heyetler Türkiye’ye gelip, TARSİM modeli hakkında bilgi alıyor. Ayrıca TARSİM yetkilileri de yurt dışından aldıkları davetlere icabet edip, dünyanın dört bir yanında TARSİM modelini anlatıyor.
Tarım sigortalarıyla ilgili vurgulanması gereken bir başka gerçek de yüzde 50 ile yüzde 80 arasında değişen devlet desteğinin uygulanıyor olması.
Öztornacı’nın sigorta sirkeleri için yaptığı “Sigorta şirketleri, doğası gereği en az ödemeyi yapmak üzerine çalışır” şeklindeki açıklama ise tam bir algı yönetimi. Çünkü sigorta şirketleri hasar oluştuğunda poliçede ne yazıyorsa onu ödemek zorunda. Sigorta şirketlerinin varlığı zaten hasar ödeme üzerine kuruludur.
Ve en önemli konu da tarım hasarlarını sigorta şirketleri değil, TARSİM ödüyor.
Bir akademisyenin işin doğrusunu bilmiyor olmasını okuyucularımızın takdirine bırakıyoruz.
Sigortamnews olarak Türkiye’nin gözbebeği olan TARSİM’i ve sigorta sektörünü hedef alan bu denli eleştirilere alet edilmesini kabul etmiyoruz. Aksine sigorta sektörünün gelişmesi için yıkıcı değil yapıcı eleştirilere ihtiyacı olduğuna inanıyoruz.