HABER ANALİZ: Burak Karadeniz / Sigortamnews

AXA Risk Raporu’nu analiz ettiğimizde 2020’den 2025’e uzanan beş yıllık dönemde dünyayı bekleyen en büyük küresel riskler; pandemiden çevresel felaketlere, jeopolitik çatışmalardan teknolojik kırılganlıklara kadar geniş bir yelpazede şekillendi. Bu riskler, ekonomik, çevresel, toplumsal ve teknolojik faktörlerin iç içe geçtiği bir risk haritası oluşturdu.

2020: PANDEMİ VE İKLİM KRİZİ BAŞROLDE

2020’de küresel risklerin ana odağı, COVID-19 pandemisi ve çevresel riskler oldu. Dünya Ekonomik Forumu’nun o yılki raporuna göre en olası ve etkili riskler arasında aşırı hava olayları, iklim değişikliği etkileri, doğal afetler ve biyolojik tehlikeler vardı. Özellikle iklim politikalarındaki başarısızlık, “extreme weather (aşırı hava olayları)” ve “biodiversity loss (biyolojik çeşitlilik kaybı)” gibi çevresel riskler, geleceğin en kritik tehditlerini oluşturuyordu.

2020’NİN ÖNE ÇIKAN RİSKLERİ

1. Aşırı hava olayları
2. İklim değişikliği eyleminde başarısızlık
3. Doğal afetler
4. Biyolojik çeşitlilik kaybı
5. İnsan kaynaklı çevresel felaketler
6. Siber saldırılar

2021–2022: PANDEMİ SONRASI RİSKLER VE JEOPOLİTİK GERGİNLİKLER

2021’de pandemi riskleri artarken; iklim değişikliği, siber güvenlik ve toplumsal eşitsizlik gibi alanlar ön plana çıktı. Dünya yeni normale geçerken, ekonomik şoklar, yüksek enflasyon ve küresel tedarik zincirindeki kırılmalar risk algısını şekillendirdi.

Bu dönemde ayrıca jeopolitik istikrarsızlık ve “teknolojik güvensizlik” (özellikle siber saldırılar ve bilgi güvenliği) riskleri de risk listelerine girmeye başladı. Bütün bu unsurlar, toplumları hem ekonomik hem de güvenlik boyutunda zorladı.

2023–2024: TEKNOLOJİK VE SOSYAL RİSKLERİN YÜKSELİŞİ

2023–2024 döneminde küresel riskler, pandemi sonrası toplumsal ve teknolojik kırılganlıklar etrafında yoğunlaştı. Yapay zekâ destekli yanlış ve yanıltıcı bilgi yayılımı (misinformation/disinformation), sosyal kutuplaşmayı ve siyasi güvensizliği derinleştiren en önemli kısa vadeli risk olarak belirlendi. Bu risk, özellikle küresel demokrasilerde güveni sarsma potansiyeliyle tartışıldı.

2024’TE ÖN PLANA ÇIKAN GELİŞMELER:

• AI destekli yanlış bilgi yayılımı kısa vadede lider risk oldu.
• Ekonomik zorluklar (yüksek enflasyon, mali kriz endişeleri) risk algısında yer buldu.
• İklim değişikliği ve ona bağlı çevresel riskler uzun vadede hâlâ en yüksek endişe kaynağı oldu.

2025: JEOPOLİTİK ÇATIŞMALAR VE ÇEVRESEL TEHDİTLER ZİRVEDE

2025 yılı risk haritası, önceki yılların birikimi üzerine inşa edilen daha karmaşık ve çok boyutlu bir risk görseli ortaya koyuyor. Dünya Ekonomik Forumu’nun Global Risks Report 2025’e göre:

2025’te en yüksek algılanan riskler:

1. Aşırı hava olayları ve iklim krizi - İklim değişikliğinin yol açtığı felaketler risk haritasında yüksek konumda.
2. Devlet temelli silahlı çatışmalar - Jeopolitik gerginlikler, bölgesel savaşlar ve çatışmalar en ciddi küresel tehdit olarak görünüyor.
3. Cyber saldırılar ve dijital tehditler - Siber casusluk ve altyapı saldırıları risk algısında ön planda.
4. Bilgi kirliliği ve dezenformasyon - Toplumsal kutuplaşmayı derinleştiren en önemli teknolojik risklerden biri.
5. Toplumsal kutuplaşma ve eşitsizlik -Sosyal istikrarsızlık riskleri yükselişte.

2025’te ekonomik riskler, özellikle doğrudan ilk 10’da olmasa da mali istikrarsızlık ve ticaret çatışmaları gibi unsurlar risk algısı içinde etkili olmaya devam ediyor.

ZAMAN İÇİNDE RİSK DEĞİŞİMLERİNİN GENEL YÖNÜ

2020’den 2025’e risk algısının evrimi:

• 2020: Pandemi ve çevresel krizler baskındı.
• 2021-2022: Pandemi sonrası toparlanma ve teknoloji / siber riskleri yükseldi
• 2023-2024: Teknolojik yanlış bilgi, toplumsal bölünmeler ve ekonomik belirsizlikler daha ön plandaydı.
• 2025: Jeopolitik çatışmalar ve çevresel tehditler öncelikli endişelere dönüştü

Bu tablo, küresel risklerin sadece bir alanda yoğunlaşmadığını, aynı anda çevresel, teknolojik, sosyal ve politik boyutların birbirini tetiklediğini açıkça gösteriyor. Her bir risk, diğerleriyle “bağlantılı” şekilde dünyayı şekillendiriyor: örneğin iklim felaketleri göçleri, ekonomik kırılganlıkları ve siyasi gerilimleri tetikleyebiliyor.

ARTAN BELİRSİZLİK VE BİRLEŞİK RİSKLER

2020-2025 dönemi, çok katmanlı bir risk ortamını gözler önüne serdi. Başlangıçta pandemi ve çevresel endişeler öne çıkarken; beş yıl içinde jeopolitik istikrarsızlık, siber tehditler, bilgi kirliliği ve toplumsal kutuplaşma gibi daha karmaşık ve iç içe geçmiş riskler küresel gündemi belirler hale geldi.

Bu durum, küresel liderler ve toplumlar için sadece bireysel risklere odaklanmanın yeterli olmadığını; aynı zamanda riskler arasındaki etkileşimleri anlamaya ve küresel iş birliğini güçlendirmeye ihtiyaç olduğunu gösteriyor.