Sigortacılık ve Özel Emeklilik Denetleme ve Düzenleme Kurumu (SEDDK) İnsera Sigorta Kooperatifi hakkında bir basın duyurusu yayınladı. Sigortamnews’ten de yayınlanan duyuruda SEDDK, İnsera Sigorta Kooperatifi’ne uygunluk verilmesinin söz konusu olmadığını açıklamıştı.

Öğretim Üyesi, Sigorta Hakemi ve SEDDK Emekli Murakıbı Doç.Dr. Metin Sarıaslan da SEDDK’nın İnsera Sigorta Kooperatifi hakkında hızlı bir aksiyon alarak, piyasada kontrol ve gözetim hissini pekiştirdiğine dikkat çekti.

Sarıaslan’ın konuyla ilgili sosyal medya hesabından yaptığı paylaşım şöyle:

Akşam üzeri Ankaradan bir kamu çalışanının aramasıyla İnsera Sigorta Kooperatifi’nden haberdar oldum. Konuyu hemen SEDDK’ya sordum ve tanıtımlarda iddia edildiği gibi SEDDK’dan herhangi bir “uygunluk yazısı” alınmadığını öğrendim.

Bunun üzerine durumu X (Twitter) üzerinden paylaştım. Kısa süre sonra kooperatif yetkilisi DM yoluyla benimle iletişime geçti ve Ticaret Bakanlığı’ndan kooperatif kuruluş izni aldıklarına dair bir yazı iletti. İlgili belgede, ayrıca SEDDK’dan alınmış bir görüş yazısına da atıf bulunuyordu. Bu belgeleri doğrudan SEDDK ile paylaştım.

Kısa süre sonra SEDDK tarafından konuyla ilgili bir basın duyurusu yayımlandı. Bu duyurudan anlaşıldığı üzere, bahse konu yazı bir uygunluk yazısı olmayıp, büyük ihtimalle sigorta kooperatiflerine ilişkin genel nitelikli bir görüş yazısından ibarettir.

Kooperatifin internet sitesinde yer alan bilgilerden, önce para karşılığı üye kaydı yapıldığı, ardından ise ruhsat almak üzere SEDDK’ya başvurulmasının planlandığı anlaşılmaktadır. Ancak bilindiği üzere SEDDK, son dönemde sigortacılık alanındaki faaliyetlere oldukça temkinli yaklaşmakta ve eskisi gibi kolay ruhsat vermemektedir.

Bu kapsamda, kooperatifin henüz ruhsat almadan para ile üye toplaması ve %10 ila %60 arasında sigorta primi indirimi vaadinde bulunması, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’na ve Türk Ticaret Kanunu’na aykırılık teşkil ettiği kanaatindeyim. Ayrıca dikkat çeken bir diğer husus ise, kooperatifin yalnızca kar dağıtımından söz etmesi, ancak zarar oluşması durumunda üyelerden zarar payı tahsil edilebileceğine hiç değinmemesidir. Bu durum, potansiyel üyeler açısından yanıltıcı olabilir ve tüketici hakları bakımından ciddi sorunlara yol açabilir.

SEDDK’nın bu denli hızlı hareket etmesi, piyasada kontrol ve gözetim hissini pekiştirir.