Sigorta sektörünün çatı kuruluşu Türkiye Sigorta Birliği’nin (TSB) 71. Olağan Genel Kurul’u, 8 Mayıs 2025 tarihinde düzenlendi. TSB yönetimi ile üye şirketlerin hazır bulunduğu ve aynı zamanda birlik organı seçiminin yapıldığı Genel Kurul’da, sigorta sektörünün mevcut durumuna ve hedeflerine ilişkin değerlendirmeler yapıldı. 

Genel Kurula hitap eden TSB Başkanı Uğur Gülen, geride kalan yılda birliğin konumunun değişimine odaklandıklarının altını çizerek, “İlk olarak Birliğin iş yapış şeklini değiştirip ekosistem kavramından yola çıkarak her paydaşı kucaklayıcı bir yapıda ortak akılla birlikte istikrarlı bir yapıda büyümeyi odağımıza aldık. Şirketlerimiz içinde ise eski veya yeni, küçük veya büyük, yerli veya yabancı diye herhangi bir ayrım yapmaksızın, biz diyerek, sektörümüzü güvenle ve güçlü bir şekilde geleceğe taşıyacak hedefler belirledik” dedi.

Sigorta sektörünün 2024 yılında enflasyona karşı kendini korumayı başararak 26 milyar dolar büyüklüğe ulaştığını ve özsermayesini ve özsermaye kârlılığını güçlendirdiğinin altını çizen Gülen, sözlerini şöyle sürdürdü: “Reasürans maliyetlerinin dengelenmesi ile birlikte 2025 yılında poliçe fiyatlarında artışın sınırlı olmasını bekliyoruz. İlk çeyrek sektör rakamları gösteriyor ki, bu yıl mali gelirlerin azaldığı, ancak maliyetlerin kontrol altına alındığı ve sigortacılıktan kâr edilebilecek bir yıl olacağı görülüyor. Tüm bu beklentiler altında sektörümüzün 2025 yılı sonunda 30 milyar dolar büyüklüğe ulaşmasını öngörüyor ve ülke ekonomisindeki payımızı istikrarlı bir şekilde büyütmeyi hedefliyoruz."

Sigorta sektörünün genel mali yapısının güçlü olduğuna da vurgu yapan Uğur Gülen, "Finansal dayanıklılık sigortacılık için olmazsa olmaz. Bu yolda Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu’muzun (SEDDK) son dönemde sektörümüzdeki istikrarı ve güvenliği artırma yolunda attığı adımların da bizler için ne kadar büyük önem taşıdığını ve bu çerçevede, son sermaye düzenlemesinin de şirketlerimizin finansal dayanıklılığını güçlendirdiğini ve olası risklere karşı kalkan görevi gördüğünü de belirtmemiz gerekir" şeklinde konuştu.

Uğur Gülen (3)

"SEKTÖRÜN ÖNCELİKLİ SORUNLARI ÇÖZÜME KAVUŞMALI"

Genel Kurula konuşmasının son kısmını sigorta sektörünün uzun yıllara sirayet eden sorunlarına ayıran Gülen, bu sorunların başında gelen ve en büyüğünün trafik sigortası branşı olduğunu hatırlatarak, bu konuda en önemli çözüm yolunun serbest tarifeye geçiş olduğunu fakat bunu da yaparken öncesinde mutlaka söz konusu branştaki maliyetlerin kontrol altına alınması gerektiğini ifade etti.

Ülke nüfusunun yaşlanmaya başladığı ve bunun yanında yaşam sürelerinin uzamasının emeklilikte geçen süreyi artırmasıyla gelir açığı bir durumu ortaya çıkarmaya başladığına değinen Gülen, bu yolda en önemli gündemin Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi'nin mevcut sosyal güvenlik sistemini destekleyen bir yapıda hayata geçmesi olduğunu söyledi. Gülen, BES’in ise istikrarlı bir şekilde büyümesini sürdürdüğünü 17 milyonu aşan katılımcı sayısı 1.4 trilyon TL'ye ulaşan fon büyüklüğü ile artık vatandaşlar tarafından bir tasarruf aracı olarak kabul gördüğüne dikkat çekti.  Gülen yüzde 30 oranındaki muazzam devlet katkısının vatandaşın ilgisinde en önemli itici güç olmaya devam ettiğini, gündemde olan TES'in hayata geçmesiyle BES'te büyüme trendini katlayacağını da vurgu yaptı.

“DEPREM GERÇEĞİNİ UNUTMUYORUZ”

Uğur Gülen, konuşmasında olası bir Marmara Depremi gerçeğinin sektörün en önemli gündemi olduğuna da dikkat çekti. Gülen sözlerini şöyle sürdürdü: "İstanbul merkezli büyük bir depremin olması durumunda, yaklaşık olarak 300 milyar dolar tutarında ekonomik kayıp olacağı tahmin edilmekte ve bu kaybın yaklaşık 25-30 milyar dolarının ise sigorta sektörümüz tarafından karşılaşacağını öngörüyoruz. Öte yandan geçmiş ile günümüzdeki durumu karşılaştırdığımızda DASK liderliğindeki zorunlu deprem sigortasıyla sigortalılık bilincinin giderek artması ise sigortaya olan güvenin önemli bir göstergesi oluyor."

Birlik olarak olası bir depremin önceliğinden yola çıkarak çalışılan Deprem Odaklı Sigorta Reform Ajandası’na değinen Gülen, "Bu çalışmamız ile deprem riskinin tüm sigorta poliçelerine sabit ve özel hazırlanmış kapsamıyla dahil edilmesinden başlayıp, sigortalılığın artması, alternatif fonlar yaratılması, dağıtım kanallarının bilgi seviyelerinin yükseltilmesi ve bilinçlendirilmesi, sektörel düzenlemeler dahil olmak üzere "sigortalıyı" odağına alan birden fazla alanda, çok taraflı ve çok boyutlu reform önerileri hazırlıklarımız hız kesmeden sürüyor" diye konuştu.