Sevil GÜMRÜKCÜ / SİGORTAMNEWS

Magdeburger Sigorta Genel Müdürü Ceyhan Hancıoğlu’nu Marmara Üniversitesi öğrencilerinin düzenlediği bir açık oturumda izlemiştik. Sigortacılık, aktüerya ve hatta bankacılık okuyan öğrenciler belki de ilk defa gördükleri Hancıoğlu’nun etrafını sarmışlardı. İşte biz de Hancıoğlu’na bunu sorduk. Hancıoğlu gençler tarafından neden ilgi görüyordu ve onlara öğütleri var mıydı?

Bakın Hancıoğlu genç sigortacılar için neler söylüyor?

“Valla bir kere genç sigortacıları tebrik ediyorum öncelikle. Sigortacılık o kadar ciddi bir meslek ki. Bizim biraz bunu köpürtmemiz lazım. Gençlerimize bunu anlatmamız lazım. Hani anlamış olanlar bir şekilde girmiş. Onlar zaten orada girdiği için tebrik ediyorum. Çok doğru yapmışlar. Ama gelemeyenleri çekmek lazım esasında. Sigortacılığın cazibesini yeteri kadar anlatamadığımızı düşünüyorum. Böyle baktığım zaman da üzülüyorum. Tabi yeni jenerasyonun farklı beklentileri olabilir. Farklı bir görüşü olabilir. Bunlara saygı duyuyorum bu arada. Ama ben sigortacılıkla gençlerin buluştuğu noktaya çok güzel şahit oluyorum. Gençlerin yüzde doksanı, benim gördüğüm, benim çocuklarım dahil, insanlar için, başkaları için bir şey yapma merakları var. İnsanlık yararına bir şey yapma merakları var. Bu tam da sigortacılıkla örtüşüyor esasında. Sigortacılar, biz de bunu yapıyoruz işte.”

“Belki bunu iyi anlatabilirim. Biz birileri için, birilerinin kötü yönünde yanında olmak için, insanlığın devamı için, varlıklarını yönetip o işlerin sürdürülebilmesi için, insan hayatlarının devamı, sağlıklarının devamı için sigortacılık yapıyoruz. İşte gençlere esasında bunu anlatamıyoruz demek ki. Onların aradığının bir kısmının sigortacılık olduğunu anlatabiliriz esasında. Duyarlı bir meslek ve gençler de çok duyarlı.”

Hancıoğlu’nun gençlere öğüdü yok muydu? Elbette vardı. Bunun için daha önce birkaç yerde anlattığı anısını paylaştı Hancığolu:

“Genç yaşlarımda bayağı bir sigorta şirketi değiştirdim. Bugün gerçekten hiçbirini yaptığıma da pişman değilim bu arada. Hepsi bana büyük tecrübeler kattı, iyi kötü. Dolayısıyla son şirketime kadar çok şirket değiştirdim ama son şirketimde 14 yıla yakın bir emek verdim. Güzel bir hikâye yarattık ama burada tecrübelerimi tabii her zaman gençlerle paylaşmak istiyorum. Ve bugüne kadar da çokça paylaştım. Ve her gence bir şeyleri anlatmak, tecrübelerimizi aktarmak, o hataları yapmamaları için de açıkçası bu hikayemi anlatıyorum.”

“Geçmiş günlerde herhalde 2 sene önce falan da evimi taşırken bir pazar sabahı hanımım elimde bir kareli kağıtla salonda yanıma geldi. Biraz duygusaldı, gözleri doluydu. Ne oldu dedim, bana 20 yıl önce kendi okuyamadığım kadar kötü yazımla, el yazımla, kareli kâğıt üzerine yazdığım bir mektubu getirdi. Günün sonunda okuduğum zaman hatırladım. Kötü anımda, işsiz kaldığım bir dönemde kendime yazdığım bir mektup ortaya çıktı. Tabii detaylarına geldiğim zaman çok şükür bugün okuduğumda orada yazdıklarımın, hayal ettiklerimin, koyduğum hedeflerin çoğunluğunu gerçekleştirdim.”

“Çok detay var ama en kritiklerini söyleyeyim. Çocuklarımı yurt dışında okutmak gibi bir hedef koymuştum kendime. Ama ondan da önemli, kariyerimle ilgili tabii işsiz bir genel müdürü olarak, o psikolojiyi nasıl yazmışım onu da bilmiyorum. İşsiz bir genel müdürü olarak bir gün tekrar yabancı ortaklığı kocaman bir şirketin, sigorta şirketinin genel müdürü olacağım diye bir hedef koymuşum kendime. Dolayısıyla o da gerçekleşti. Çok şükür uzun süre öyle bir şirketimizin de başında olmak ve gururunu yaşadım.”

“Hepimizin başına iyi kötü şeyler hayatta gelecek. Günlük hayatta da olacak. Bunları yaşayacağız kaderimizde varsa. Ama kötü yaşadığınız zaman da bundan ders çıkarmak lazım. Yere yıkılıp düşmemek lazım. Ayağa kalkmak lazım. İlla el uzatılmasını da beklememek lazım. Tek başınıza ayağa kalkıp tekrar yola devam etmeniz gerekiyor. Bu anlamda da ben hedef koymanın, hayal etmenin çok kıymetli olduğunu düşünüyorum kendi örneğimden yola çıkarak. Lütfen gençlere tavsiyem de siz de geleceği kendinize böyle hazırlayın. Kötü günlerimiz de olacak, iyi günlerimiz de olacak. Ama lütfen siz de benim gibi kötü günlerinizde bile kendinize bir mektup yazın. Yazın ve bir kenara bırakın. Çünkü bir gün o mektubu bulacaksınız ve okuyacaksınız. İnşallah siz de benim gibi çoğunlukla o hayal, hedef mektuplarınızın gerçekleştiğinizi umarım göreceksiniz.”

Röportajımızı izlemek için:
İnstagram

DASK TIR’ı üç ayrı şehirde vatandaşları bekliyor DASK TIR’ı üç ayrı şehirde vatandaşları bekliyor

Linkedin

Editör: Veli Karadeniz