Kent ve Yaşam Ödülleri, bu yıl da kentsel yaşamın geleceğine yön veren isimleri onurlandırdı. İstanbul’da gerçekleştirilen ödül töreni öncesinde düzenlenen Kentsel Dönüşüm Zirvesi, Türkiye’nin en önemli gündem maddelerinden biri olan deprem gerçeğini ve buna karşı alınabilecek önlemleri ele aldı. Zirvenin ardından düzenlenen ödül töreninde, sigortacılık sektörünün kentsel dönüşüme katkılarıyla öne çıkan isimlerinden biri olan Türkiye Sigorta Birliği Başkan Yardımcısı ve Maher Holding Sigorta Grubu Başkanı Ahmet Yaşar, Kent ve Yaşam Ödülü’ne layık görüldü.
“Depremin sigortası kentsel dönüşümse, dönüşümün teminatı bina tamamlama sigortasıdır”
Törende yaptığı konuşmayla dikkat çeken Ahmet Yaşar, bina tamamlama sigortasının yalnızca müteahhitler için değil, şehirlerimizin geleceği için de hayati bir güvence sunduğunu vurguladı. Yaşar konuşmasında şunları söyledi: “Depremi gerçekten bir beka problemi olarak görenlerdenim. Yağmurda bile şehir hayatı durma noktasına geliyorsa, büyük bir depremde yaşanacakları düşünemiyorum. Bugün artık kendi evini yapmak isteyen biri bile bina tamamlama sigortası yaptırabiliyor. Bu sigorta hem vatandaşın hem de projenin güvenliğini teminat altına alıyor.”
Yaşar, sektör olarak öncülük ettikleri bina tamamlama sigortasının serbest yapıları da kapsayacak şekilde genişletildiğini ve artık altı sigorta şirketinin bu alanda aktif rol üstlendiğini belirtti.
Zirvede dönüşüm çağrısı: Hızlı ve kapsayıcı adımlar şart
Zirve kapsamında söz alan Gayrimenkul ve İnşaat Platformu Başkanı Mustafa Ekiz, kentsel dönüşümün yalnızca fiziksel değil, zihinsel bir dönüşüm gerektirdiğine dikkat çekerek, daha hızlı ve etkili adımlar atılması gerektiğini vurguladı. Ünlü jeolog Prof. Dr. Şener Üşümezsoy ise İstanbul ve Türkiye’nin deprem riski üzerine teknik değerlendirmelerde bulundu.
Törende söz alan Deprem Uzmanı Prof. Dr. Şener Üşümezsoy şunları kaydetti: “1999 depreminden sonra risk Adalar’da diye söylenip durdu ama ben olmayacağını, riskin başka yerde olduğunu söylemiştim. Daha sonra Marmara boydan kırılacak, 8 şiddetinde deprem olacak dedikleri zaman da mümkün olmayacağını belirtmiştim. Çünkü böyle bir deprem olabilmesi için Bolu’dan başlayıp Yunanistan’daki Halkidiki’ye uzanması lazım. Marmara’da boydan boya 170 kilometrelik fay, 7.8’lik deprem ne tarihte olmuş ne de gelecekte olacak. Çünkü öyle devam eden bir fay yok. Daha önce de söylemiştim iki parçalı hatların kırılacağını ki bunlardan biri Silivri’ye uzanandı ve de 23 Nisan’da gerçekleşti. Diğer parçada ise hiç artçı olmadı. Bu anlamı da şu: Orada fay yok.”
Ahmet Yaşar’dan farkındalık çağrısı
Konuşmasını toplumsal güvenlik perspektifiyle tamamlayan Ahmet Yaşar, “Müteahhitlerin damga vergisi ve harç istisnası gibi engellerden arındırılması gerekiyor. Çünkü bina tamamlama sigortası projenin yüzde 100’ünü garanti altına alıyor. Vatandaşın güvenli bir şekilde evinde oturabilmesi için bu sistemin yaygınlaşması şart” diyerek devlet kurumlarına, sektöre ve kamuoyuna ortak hareket etme çağrısında bulundu.
KAYNAK: QBLOG