Ana teması ‘Gelecek Vizyonu’ olarak belirlenen 2. Uluslararası Sigorta Fuarı, Antalya’da başladı. Sigorta sektörünün paydaşlarının katılacağı ve üç gün sürecek fuarın ilk gününde ‘Gelecekte Sürdürülebilir Sigortacılık’ ve ‘Sağlıkta Sürdürülebilirlik ve Yaşlanma’ konulu paneller düzenlendi.
Türkiye Sigorta Birliği (TSB) Başkan Yardımcısı ve Maher Holding Sigortacılık Grubu Başkanı Ahmet Yaşar, yaptığı konuşmada İstiklal Marşımız ve Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün sözlerine atıfta bulunarak, “Bugün Türkiye ekonomisini, Türk ekonomisinde istihdam yaratmayı, vergi gelirlerinin sürdürülebilirliğini ve kalkınmayı sağlayabilecek yegâne unsur sigortacılıktır” dedi.
SİGORTACILARIN GÖREVİ
“İstiklal marşımızı okurken, İstiklal Marşımızın kıtalar arasında yer alan ‘Ben ezelden beridir hür yaşadım hür yaşarım. Hangi çılgın bana zincir vuracakmış şaşarım’ cümlesinde bu coşkuyla bu haykırışı nasıl ki Türk Devleti’nin, Türk Milleti’nin sürdürülebilirliğini vurguladı” diyen Yaşar, “Aynı şekilde Yüce Atatürk'ümüzün ‘Benim naçiz vücudum elbette bir gün toprak olacak ama Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır’ cümlesindeki süreklilik ve varlığını koruma vurgusu, tıpkı 29 Ekim 1923’de aslında Atamızın sadece Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunu değil aynı zamanda Türk Devleti’nin varlığını ve sürdürülebilirliğinin ilanı olmuştur. Şimdi bu şekilde baktığımızda elbette ki her bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak bu ülkenin varlığını ve sürdürülebilirliğini korumak hepimizin görevidir. Ama bu ülkenin varlıklarını ve bu varlıklarını sürdürülebilirliğini korumak ise biz sigortacıların görevidir. Bugün Türkiye ekonomisini, Türk ekonomisinde istihdam yaratmayı, vergi gelirlerinin sürdürülebilirliğini, kalkınmayı sağlayabilecek yegâne unsur sigortacılıktır” şeklinde konuştu.
103 MİLYAR DOLAR YERİNE KONULACAK
Zorlu yıllardan geçtiğimize vurgu yapan Yaşar konuşmasını şöyle sürdürdü: “Hâlâ içinden geçmekte olduğumuz pandemi başta olmak üzere, ekonomik krizler, savaşlar, doğal afetler ve son olarak da bu fuarın bu aya ertelenmesine sebep olan 6 Şubat Maraş depremleri, ülkemiz için büyük kayıplara yol açtı. Ülkemizin Maraş depremlerindeki ekonomik hasarı 103 milyar dolar civarındadır. Fakat maalesef ki sigortalı hasar 5 milyar dolar civarında. Yani baktığımız zaman ortada hiçbir şey yokken durup dururken yaşadığımız bir depremle ülkemizin 103 milyar dolarlık kaynağı yeniden yerine koyması gerekmektedir ve bunun sadece 5 milyar dolarlık kısmı sigortalıdır. Oysaki Türkiye'de yüzde dörtler-beşler civarında olan sigortalı hasar karşılama oranı, dünyada yüzde 25 ve yüzde 40 arasındadır. Buradan da görüyoruz ki bizim varlıklarımızı koruma konusunda, sürdürülebilirliğini sağlama konusunda almamız gereken yollar vardır. Bu yollara çözüm üretmek de en çok biz sigortacılara düşüyor.”
Sigortacılık Haftası’nın kutlandığını ve sigortayla ilgili birçok uluslararası toplantılar düzenlendiğini belirten Yaşar, “Bu toplantılarda reasürans konusunda krizler yaşadık. Çözüm sunmak üzere sektör belli bir disiplin içerisinde el birliği yaptığı ve en son Baden Baden’deki uluslararası mevzuat toplantılarında, SEDDK’nın da büyük teşviki ve katkısıyla, TSB’nin organizasyonuyla ve tüm sigorta şirketlerimizin disipliniyle hakikaten önemli bir süreci atlattık. Baden Baden’de çözüm üreterek, anlaşmalarımızı yaparak sigorta şirketlerimiz ülkemize döndü. Yıl sonu bu görüşmeler tamamlanarak önümüzdeki yılın hedefleri, planları, politikaları ortaya çıkacak” diye açıklama yaptı.
EN BÜYÜK GÖREV ACENTELERİN
Konuşmasının son bölümünde sigorta acentelerine özel paragraf açan Yaşar şunları söyledi: “TSB üyesi 73 şirketin kılcal damarlarını oluşturan sigorta acentelerimizin Anadolu'da sigortalılarımıza verdiği hizmetleri yaygınlaştırmak zorundayız. Deprem bölgesinde yaşadığımızı biliyorsunuz. Mesela kaskodan örnek verecek olursak yüzde 25 olan penetrasyon deprem bölgesinde yüzde 17’lere düşmüş durumdaydı. Yine aynı şekilde iş yeri sigortalarında, konut sigortalarında Türkiye ortalamasının çok altında bir penetrasyon oranıyla karşı karşıya kalındı. Burada bizlere düşen, geç kalmış durumdayız ama bugünden tezi yok bizim sigortalılık oranını ve ürünlerimizi arttırmalıyız. Güçlü ekonomi için güçlü sigortacılığın şart olduğuna inanıyorum. Güçlü sigortacılık için de en büyük görevin çok değerli aracılarımıza ve başta acentelerimize düştüğüne inanıyorum.”
