Kasko sigortalarındaki artış ve uygun kasko yaptırmanın yoları NTV’de Noyan Doğan’ın sunduğu Bakış Programı’nda anlatıldı.
Program konuğu Quick Sigorta, Corpus Sigorta ve Quick Finans’ın bağlı olduğu Maher Holding Sigorta Grubu Başkanı Ahmet Yaşar, sözlerine “Sigortacılar primlerin yükseliyor olmasından mutlu olmazlar. Sadece kaskoda değil diğer sigorta branşlarında da mutlu olmazlar. Çünkü, primler çok yükselirse iyi sigortalılar sistemin dışına çıkabilir. Yani aracını haftada bir defa kullanan araç sahibi yüksek kasko karşısında riski üzerinde tutmayı düşünüp kasko poliçesini yenilememeye karar verebilir. Bu, sigortacıların istediği bir şey değildir” vurgusu yaparak başladı.
“Fiyat ve prim kavramlarına gelince, hem dünya hem de ülkemizde her şey pahalanıyor” diyen Yaşar, “Şimdi kasko sigortalarında fiyat gerçekten artıyor mu?” sorusunu sorarak şunları söyledi:
“Bizim prim dediğimiz şey fiyat çarpanıyla bir takım istatiksel rakamların çarpılması sonucunda ortaya çıkan değere prim diyoruz. Bu çarpanların en başında araç değeri geliyor. Hatırlayın pandemi döneminde sigortacılar kaskoda indirim yapı süre uzattılar. Çünkü insanlar araçlarını kullanamıyordu. 2019 yılında benzinli araçlarda bizim araç bedelimiz 155 bin 344 lira iken dizel araçlarda 120 bin 84 liraydı. 2022 yılında bu değerler benzinlide yüzde 336 artışla 715 bin 454 liraya, dizelde ise yüzde 361 artışla 523 bin 209 liraya yükseldi.”
Yaşar, “Şimdi biz hiç zam yapmasak bile 2019’da 155 bin lira ile çarptığımız prim değerini şimdi 715 bin lira ile çarpıyoruz. Yani sizin varlığınızın değeri arttığı için priminiz de otomatik olarak artıyor. 2019’da ortalama prim bin 794 lirayken, 2002’nin aralık ayına geldiğimizde 8 bin 726 liraya çıkmış. Yüzde 359’luk bir prim artışı söz konusu. 2019’da bin 500 lira primi olan kaskonun bugün 6 bin lira pimi var. Bu yüzde 300’lük bir artışa tekabül ediyor. Yani araç değerlerindeki artışın gerisinde” dedi.
Sigorta şirketlerinin zam yapmasını gerektirecek unsurların da olduğuna dikkat çeken Yaşar, kasko fiyatı düşürmenin yolarını da anlattı:
“Başta döviz arttı. Dövize bağlı olarak yedek parça fiyatları arttı. İşgücü maliyeti de arttı. Şirketlere yüzde 386’lık bir maliyet artışı söz konusu. Yine de primlerdeki artış, araç bedellerindeki artışın gerisinde. Sigortacı kasko poliçesiyle bir yıl sonraki artışları da teminat altına alıyor. Hasarın olduğu andaki değere göre ödeme yapılıyor. Türkiye’de satılan kasko poliçelerinin çoğu genişletilmiş kasko poliçesidir. Fakat bizim dar kasko gibi çok fazla seçeneğimiz var. Mesela araç sahibi şunu diyebilir. Ben aracımı sürekli kullanmıyorum. Benim için hırsızlık önemli. Bu durumda primler dörtte birin altına düşer.”
Haberin videosunu linke tıklayarak izleyebilirsiniz.
