Kimine göre Nuh tufanından sonra insanlık tarihinin en büyük felaketi, bazılarına göre ise asrın felaketi. Ama şu ya da bu şekilde çok ciddi bir felaket yaşadığımıza herkesin ittifak ettiği bir gerçek.

Bu süreçte Devletimiz, gönüllü yardım kuruluşlar, STK’lar ve milletimiz topyekûn, üzerine düşeni yapma gayreti içerisinde.

Ama kabul etmek gerekirse bu süreçten en çok etkilenen de sigorta sektörü oldu. Sigorta şirketlerinin mobil hizmet birimleri, eksperler, acenteler kısaca sektör paydaşları ilk günden bu yana topyekûn sahada süreci yönetmeye çalışıyorlar.

Bütün bu karmaşa içerisinde bir taraftan da Bankaların yanlış kestiği poliçelerle uğraşmak zorunda kalıyoruz.

Fotoğrafını gördüğünüz bu poliçe, bir doktor yakınıma ait. Eşyalarının zarar gördüğünü iyi ki bankanın sigorta yaptığını ne yapması gerektiğini sorunca, poliçesini gönderirse yardımcı olabileceğimi söyledim.

Ancak gönderdiği poliçe tam bir facia, doktor hanım oturduğu evde kiracı olmasına rağmen mal sahibi gösterilmiş ve hiçbir eşya teminata alınmadan sadece sembolik bir bina bedeli yazılarak, poliçe tanzim edilip müşterimiz dolandırılmış. Bu sadece bir örnek.

Maalesef bankadan zorunlu yapılan ve doğru olan bugüne kadar hiçbir poliçeye rastlamadım. Gören varsa benimle de paylaşırsa çok mutlu olurum.

Söylemekten bıktım…

Lütfen herkes kendi işini yapsın…

Bankalar size krediyi babalarının hayrına vermiyorlar, sigorta için profesyonel acenteleri tercih ediniz.